15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Etkinlikleri kapsamında Cumhuriyet Meydanında 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı düzenlendi. Programlar 15 Temmuz Cuma ve 16 Temmuz Cumartesi iki gün sürdü.
15 Temmuz Cuma günü gündüz gerçekleşen programlarda; Saat:11.15’de Gerede Şehir Mezarlığında 15 Temmuz Demokrasi Şehidi Fatih Kalu ve terörle mücadele şehitleri Yakup Sarı ve Lokman Hasçelik’in kabirleri ziyaret edildi. Saat:12.00’da Gerede Yeni Cami’de 15 Temmuz şehitleri ve diğer şehitlerin ruhuna atfen Mevlidi Şerif okundu. Saat:13.30’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Temalı Fotoğraf Sergisi ziyaret edildi. Saat:16.30’da 15 Temmuz Şehidi Fatih Kalu’nun ailesi ve 15 Temmuz Gazisi Mehmet Dalda ziyaret edildi. Saat:18.00’da ise Şehit Aileleri ve Gaziler Onuruna Yemek Organizasyonu düzenlendi.
Akşam 21.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen programa; İlçe Kaymakamı Cengiz Ayhan, Belediye Başkanı Mustafa Allar, Şehit Yakınları, Gaziler, İl Genel Meclis Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri, Daire Amirleri, Siyasi Partilerin Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşlarının Temsilcileri ve binlerce vatandaş katıldı.
Program Saat 21:00’da Cumhuriyet Meydanında saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan 15 Temmuz konulu sinevizyon gösterisi ile devam etti. Akabinde Belediye Başkanı Mustafa Allar ve Kaymakam Cengiz Ayhan birer konuşma yaptı.
Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar
Değerli Hemşehrilerim; Sözlerimin hemen başında Devletimizin Milletimizin bekası ve selameti için can veren kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Vatan ve millet için mücadele ederken gazilik mertebesine erişmiş tüm gazilerimize sağlıklı, huzurlu, uzun ömürler diliyorum. O gece özgürlüğüne, ezanına, bayrağına, vatanına, devletine, geleceğine sahip çıkan Geredemizin tüm fertlerine şükranlarımı sunuyorum.
Merhum Abdurrahim Karakoç’un adeta 15 Temmuz kıyamını anlatan şu muhteşem mısralarıyla şehitlerimizi buradan yâd etmek istiyorum:
“Gergin uykulardan, kör gecelerden
Bir sabah gelecek, kardan aydınlık
Sonra düğüm düğüm bilmecelerden
Bir sabah gelecek, kardan aydınlık
Vurulup ömrünün ilkbaharında
Kanından çiçekler açar yanında
Cümle şehitlerin omuzlarında
Bir sabah gelecek, kardan aydınlık.”
Evet, fedakârlıklarıyla o karanlık geceyi milletimiz ve demokrasimiz için kardan aydınlık bir sabaha kavuşturan yiğitlerin hakkını asla ödeyemeyiz. O gece çıplak elleriyle tankları durduran, ölüm kusan, silahlara meydan okuyan cesaret abidelerinin hakkını ödeyemeyiz. O gece yurdu yaşatmak için can veren, ama canından aziz bildiği vatanından vazgeçmeyen kahramanların haklarını ödeyemeyiz. 15 Temmuz şehitleri; Bedir’den, Malazgirt’e; Kosova’dan Çanakkale’ye, İstiklal Harbinden Kıbrıs Barış Harekâtı’na, bütün bunlarla birlikte batıla, zalime ve küfre karşı yürütülen hak davanın bugünkü temsilcileridir.
Onlar tarihi ile büyük, değerleriyle büyük, vicdanı, merhameti, adaletiyle büyük bir milletin en kıymetlileridir. Biz şehitleriyle yaşayan, şühedanın ölmediğine inanan, diri olduklarına iman eden bir dinin inananlarıyız. Her karışında bir yiğidin yattığı bu güzel ülkenin asli sahibi şehitler ve gazilerin başını çektiği kahramanlardır.
Bu ülkenin sahibi; eve erzak almaya gidenlerin, banka kuyruğuna girenlerin değil, devletimize sahip çıkmaya geldik, diyen Batuhanlardır, askerlik görevine giderken “ben şehit olacağım” diye giden Fatihlerdir. Bu ülkenin sahibi, yüreklerinde iman, ellerinde bayraklarla hainlere meydanları dar eden cesur kadınlardır. Günde beş vakit ezanlarımız eğer gökyüzünü süslüyorsa, minarelerimizden “Allah-u ekber” nidaları eksik olmuyorsa, fethin sembolü Ayasofya aslına döndürüldüyse, bağımsızlığımızın timsali al bayrağımız 780 bin kilometrekarenin her karışında gururla dalgalanıyorsa, ihaları, sihaları gökyüzünde süzülüp dosta güven düşmana korku veriyorsa, yedi iklimden farklı renklerdeki insanlardan dua alıyorsa, Türkiye hedefleri ve idealleri doğrultusunda kararlılıkla ilerliyorsa, bunların hepsinin gerisinde ölümü öldüren kahramanların canı, kanı, gayreti, fedakârlığı vardır.
15 Temmuz, milletin, milli iradenin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir. 15 Temmuz, Hakk’ın batıla, adaletin zulme, istiklalin işgal girişimine galip gelmesinin adıdır. Milletimiz 15 Temmuz’daki direnişiyle hem bir darbe girişimini püskürtmüş, hem de ülkemizi teslim almayı hedefleyen bir işgal teşebbüsünü engellemiştir. Genci yaşlısıyla bu millet, Türkiye’nin geçilmez olduğunu tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir.
15 Temmuz’u anlamak için, bu topraklardaki bin yıllık mücadelemize bakmak gerekir. 15 Temmuz’u anlamak için, Malazgirt’ten beri vatanımızın her karış toprağını nasıl şehit kanlarıyla yoğurduğumuzu bilmek gerekir. 15 Temmuz’u anlamak için, Çanakkale’den Kut’ül Amare’ye, İstiklal Harbimizden Kıbrıs Çıkarmasına, terörle mücadelemize kadar yaşadığımız nice badireleri gözlerimizin önünden geçirmemiz gerekir. 15 Temmuz’u anlamak için, darbecilerin başarılı olmaları halinde ülkemizi ve milletimizi nereye sürüklemek istediklerini kavramak gerekir. 15 Temmuz’u anlamak için, milletimize diz çöktürme, devletimizi ele geçirme, ülkemizi parçalama gayretlerinin gerisindeki sinsi projeyi görmek gerekir. 15 Temmuzda verilen mücadele bugün bitti mi? Bitmedi.
Kıymetli Hemşehrilerim;
Zillet İttifakı 15 Temmuzun rövanşını alabilmek için 2023’e giden yolda her türlü şer odağıyla ittifak halinde. Ülke içerisinde belini kırdığımız FETÖ hainleri yurtdışında birçok ülke ile beraber 2023 seçimlerini Recep Tayyip Erdoğan kazanamasın diye gece gündüz çalışıyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın kaybetmesi sadece şahsının kaybetmesi olmayacak, O’nun kaybetmesi temsil ettiği davanın kaybetmesi olacak. Milletimizin kaybetmesi olacak. Mazlumların kaybetmesi demek olacak. Yetimlerin, öksüzlerin, engellilerin, ülkesini seven herkesin kaybetmesi demek olacak. İşte Bolumuzun, İstanbulumuzun hali ortada, İşte Ankaramızın hali ortada. Kadınlarımıza yaptığı edepsizliklere partisinin dahi tahammül edemediği şahıslarla; ömrünü milletine adamış Recep Tayyip Erdoğan’ın davası aynı olabilir mi? yaşanan bir sel felaketinde dahi vatandaşlarımızın yanında olamayanların davası ile Ümmetin umudu Recep Tayyip Erdoğan’ın davası kıyaslanabilir mi? Her felakette tatilden ses verenlerle, dini değerler ile alay edenlerle, iktidara geldiklerinde FETÖcüleri salıvereceklerini vaat edenlerle; Recep Tayyip Erdoğan’ın davası bir olabilir mi?
Ülke ekonomisini bozabilmek, tencereleri boşaltabilmek için her türlü entrikayı düzenliyorlar. 2 yıllık pandemi sürecinin asıl olumsuz etkileri tüm dünyada olduğu gibi ülkemize de yansıyor. Şu anda enflasyon ve pahalılık olduğu aşikâr. Ancak Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz, devletimiz hainlik edenlerin tepesine bindi, biniyor. Enflasyon karşısında memurumuz, işçimiz, emeklimiz, esnafımız ezilmesin diye aynı oranda maaşlara zam yapılarak korunuyor. Ekonomiyi rayına tekrar oturtacak kadrolar yine bu kadrolardır. Devleti ele geçirmek için her yolu deneyen şer odakları “Ekonomik 15 Temmuz” operasyonları yaparak milletimizin ekmeğiyle oynuyor. Bizler bu büyük oyunları görerek Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Cumhur İttifakına, Devletimize ve Milletimize 2023’de sahip çıkacağız, tüm oyunları bozacağız. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin diyorum.
Nurullah Genç’in şu dizeleri ile duygularımı sizlere ifade etmek istiyorum.
Karanlık bir gece, kanlı ve derin
Ateşle boyandı yüzü göklerin
Şehitler bağrına uzandı yerin
Zamanın nabzında atan bizimdir
İhânet onların, vatan bizimdir
Müjde verenleriz, korkutan değil
Yurda kardeş kanı akıtan değil
Namluyu millete doğrultan değil
Tankların altına yatan bizimdir
Esâret onların, vatan bizimdir
Hıyânet zehrini akıtmış dile
Şeytan’ı aldatır bu kahpe hîle
Görmedi insanlar tarihte bile
Bayrağı göğsünde tutan bizimdir
Dalâlet onların, vatan bizimdir
Tuzak kuranlara tuzak kuruldu
Zulümle örülen zincir kırıldı
Ülkeme yeniden mühür vuruldu
Sevdayı toprağa katan bizimdir
Nedâmet onların, vatan bizimdir
Bizimdir ufukta büyüyen yollar
Bizimdir diriliş bekleyen yıllar
Semâya uzansın duâlı eller
Doğan güneş bizim, batan bizimdir
Sefâlet onların, vatan bizimdir
Doğan güneş bizim, batan bizimdir
Sefâlet onların, 2023 bizimdir
Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününün ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, şehit yakınlarımıza başsağlığı, gazilerimize sağlık ve afiyet temenni ediyorum. “Türkiye aşkına, Türkiye Geçilmez” diyerek istiklaline ve istikbaline sahip çıkan herkese şükranlarımı sunuyorum. Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Allah’a emanet olun.
Programdan notlar:
Gün boyu Cumhurbaşkanımızın da katıldığı canlı yayınlar, sahnede yer alan dev ekrandan ve meydanda bulunan led ekrandan Gerede halkına izleme imkânı sunuldu. Gerede Belediyesi tarafından saat 21.30’da katılımcılara yüzlerce Türk Bayrağı hediye edildi. Belediye Başkanı Mustafa Allar’ın ve Gerede Kaymakamı Cengiz Ayhan’ın konuşmaları büyük alkış aldı.
15 Temmuz şehidi Geredeli Fatih Kalu’nun ailesi de protokolde yerini alırken gözyaşlarına hakim olamadılar. Ünlü Kâriler Bayezid Camii İmam Hatibi Mehmet Duman, Eyüp Sultan Camii İmam Hatibi Erhan Mete, Gerede Merkez Kuran Kursu Öğreticisi Bünyamin Özçiftçi ve Süleymaniye Camii Baş İmam Hatibi Ekrem Nalbant tarafından Kur’an-ı Kerim tilavetleri ve Sala okundu, Öğrenciler tarafından; Şiir Dinletileri, Marşlar ve Semazen Gösterisi yapıldı, Led ekrandan 15 Temmuz Temalı Sinevizyon Gösterimi programda yer aldı. Program gece 01.00 sularında hatıra fotoğraflarının çekilmesi ile sona erdi.
16 Temmuz Cumartesi günü ise; Saat: 20.40’da Araştırmacı Yazar Abdurrahman Uzun ‘’15 Temmuz Ruhu’’ konulu sohbet programı ile Saat: 22.35’te ise Türk halk müziği sanatçısı, besteci ve sunucu Uğur Işılak Cumhuriyet Meydanında yer alan sahnede binlerce Geredeli ile buluştu.
Binlerce Geredelinin katıldığı programlar büyük beğeni alırken Araştırmacı Yazar Abdurrahman Uzun’un sohbetine ve Uğur Işılak konserine çevre il ve ilçelerden de katılım oldu.